Hipertansiyonun Epidemiyolojisi
Hipertansiyon günümüz dünyasının en önemli sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Erişkinlerde en yaygın görülen sağlık sorunudur.
2018 Avrupa Hipertansiyon Kılavuzunda (ESC/ESH-2018)’da, 2025 yılında dünya nüfusunun % 15-20’sinin, yani yaklaşık 1,5 milyar insanın hipertansiyonlu olacağı öngörülmektedir. Hipertansiyonluların üçte ikisinden fazlası düşük gelirli ülke vatandaşları olup, toplumlar yaşlandıkça, artan yaşlı nüfusuna paralel olarak hipertansiyonluların sayısı hızla artmaktadır (1-2). Bu nedenle yaşam süresi uzadıkça hipertansiyonun ve komplikasyonlarının sağlık sistemlerine olan maliyeti de artmaktadır.
2020 Uluslararası Hipertansiyon Kılavuzunun bildirdiğine göre, her yıl on milyondan fazla insan hipertansiyona bağlı nedenlerle hayatını kaybetmektedir. Bu durumun altında yatan nedenlerin başında ise, kan basıncı konusundaki eğitimsizlik ve tedavi uygulamalarındaki başarısızlık gösterilmektedir. İnsanların şikayetleri olmadan sağlık kontrolü yaptırma alışkanlığı edinmemiş olmaları veya yeterli sağlık alt yapısı ve sağlık eğitiminin olmaması gibi etkenler hipertansiyonun önlenmesi, tedavisi ve komplikasyonlarının azaltılmasını etkileyen başlıca etkenlerdir. Ayrıca, bunlara ek olarak, hipertansiyonun tanısı ve tedavisi ile ilgili bütün kılavuzlarda vurgulanan çok önemli bir nokta daha da olabilir: Ölçülen kan basıncının iyi mi kötü mü olduğuna sadece ölçüm değeri ile karar verilememesi! Yani hipertansiyon tanısı ve tedavisi için, sadece kan basıncı değerleri ile değil, hastaların özellikleri ve aterosklerotik kardiyovasküler hastalık (ASKH) riskleri ile birlikte değerlendirilerek karar verilmesi ve eksiksiz bir tedavi planı yapılıp, uygulanabilmesi gerekir. Böylece sağlık hizmetlerinin insanlara sağlayacağı sağlıklı yaşam süresi ve tedavi başarısı artabilecektir.
Birkaç yıl öncesine kadar hipertansiyon için kabul edilen minimum eşik kan basıncı değerleri, sistolik kan basıncı için 140mmHg ve diastolik kan basıncı için 90 mmHg olduğu için, eski çalışmalardan elde edilmiş verilerin çoğu günümüzdeki gerçek durumu göstermekten uzaktır.
Ülkemizin en önemli çalışmalarından olan TEKHARF çalışmasının 2017 raporunda; Türkiye’de 14,3 milyon hipertansiyonlu olup, bunların 8 milyonunun kadın, 6,3 milyonunun ise erkek olduğu, 40 yaş yukarısındaki erkeklerin yüzde 53,4’ünün, kadınların ise yüzde 63,5’inin hipertansif olduğu bildirilmiştir. Yine diyastolik kan basıncı 90 mmHg ve yukarısındaki değerler ile tanı konanlar incelendiğinde; 50 yaşındaki insanların yarısına yakınında hipertansiyon hastalığının mevcut olduğu bildirilmiştir. Aynı kaynaklardaki verilere göre, 50 yaşında normotansif olanların yüzde sekseninden fazlasında gelecek 25 yıl içinde hipertansiyon gelişeceği de öngörülmüştür.
2017 TEKHARF raporuna göre, ülkemizde yaşayan hipertansiyon tedavisi önerilmiş erkeklerin yüzde 63’ü ilaçlarını düzenli olarak kullanmaktadır. Kadınların ilaçlarını düzenli olarak kullanma oranları da yüzde 74’tür. Bu durumda ülkemizde en az 10 milyon insan düzenli olarak antihipertansif ilaç kullanmaktadır. Buna karşın ilaç kullananların sadece yüzde 48’inde kan basıncının yeterli ölçülerde kontrol altına alınabildiği rapor edilmiştir. ISH 2020 kılavuzu gelişmiş ülkelerde hipertansiyonunun farkında olan hastaların toplam hipertansiyonlulara oranının yüzde 67, geri kalmış fakir ülkelerdekilerde de yüzde 38 olduğunu bildirmiştir.
TEKHARF 2017 raporunun ışığında ülkemizde ilaç kullanmayanları da hesaplayınca yaklaşık 8-9 milyon vatandaşımızın kontrolsüz hipertansiyon hastası olduğu ve bunların içinde yer alan yaklaşık 5 milyondan fazla insanın da yetersiz tedavi almakta olduğu sonucuna varılabilmektedir.
TEKHARF çalışmasının eskiden beri elde edilmiş olan verilerine göre, antihipertansif tedavi ile kan basıncı kontrolünde sağlanan ülke başarımız, yıllar içinde artmış ve artmaya da devam etmektedir.
Hipertansiyonun epidemiyolojik özelliklerini etkileyen; ülkelerin gelişmişlik ve gelir düzeyleri, toplumların yaşlanması, insanların yaşam stillerindeki değişimler, çevre sorunları gibi faktörlerin dışındaki bir diğer durum da, giriş kısmında da değindiğimiz gibi, hipertansiyonun bilimsel tanı ve tedavi kriterlerinde gerçekleşen değişikliklerdir.
2017 yılından beri Amerika Birleşik Devletlerinde, sistolik kan basıncının 130mmHg’yı geçmesi, diyastolik kan basıncının da 80 mmHg’yı aşması hipertansiyon tanısı için yeterli kan basıncı kriterleri olarak kabul edilmektedir (Bkz. JNC-7’den ACC/AHA 2017’ye, Kan basıncının hipertansiyon hastalığı açısından evrelenmesi için yapılan değişiklikler tablosu, Tablo:1).
Bu kriterler ile, TEKHARF 2017 raporundaki verileri tekrar değerlendirecek olursak, antihipertansif ilaç gereken hastaların oranında yüzde 2-4 artış olurken, takibe alınması gereken insan sayısında yüzde 70 artış ve 14,3 milyondan 25 milyon civarına yükselme sonucu ile karşılaşılmaktadır. Hipertansiyonun neden olduğu kronik sakatlık ve hastalıkların azalması nedeniyle ise, yeni hipertansiyon kılavuzları sayesinde genel sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarında belirgin bir azalma olması da beklenmektedir.
Tablo:1. JNC-7’DEN ACC/AHA 2017’YE, KAN BASINCININ HİPERTANSİYON HASTALIĞI AÇISINDAN EVRELENMESİ İÇİN YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER |
Kan Basıncı (mmHg ) | JNC-7 | 2017 ACC/AHA |
<120 ve <80 | Normal KB | Normal KB |
120-129 ve < 80 | Prehipertansiyon | Artmış kan basıncı |
130-139 veya 80-89 | Prehipertansiyon | Evre 1 Hipertansiyon |
140-159 ve 90-99 | Evre 1 Hipertansiyon | Evre 2 Hipertansiyon |
≥160 veya ≥100 | Evre 2 Hipertansiyon | Evre 2 Hipertansiyon |
ISH -2020 Hipertansiyon kılavuzuna göre, bölümün başında da belirtildiği gibi, son 10 yıl içinde, her yıl on milyondan fazla insan hipertansiyonun neden olduğu komplikasyonlarla hayatını kaybetmiştir. Bu sayı maalesef her yıl artmaya devam etmektedir. (3, 4, 7, 17-19) Sonuçta tanısından tedavisine kadar, her türlü bilgimizin inanılmaz bir hızda değişmesi nedeniyle, hipertansiyon bütün hekimleri ilgilendiren çok önemli bir “Sürekli Tıp Eğitimi” (STE) alanıdır.
Kaynak: Heper C, Ersoy A, Ersoy C. Hipertansiyon.In Heper C, Tiryakioğlu Kenar S (Eds).Kardiyoloji cilt1.2021. Bursa Tabip Odası STE Kitabı. Bursa tabip Odası Yayınları. www.bto.org.tr/yayinlarimiz