Anaplastik Tiroid Karsinomu

 

Alıntılandığı kaynak: Ünal O K. Tiroid Nodülleri.  in Ersoy C (ed) Klinik Pratikte Endokrinolojik ve Metabolik Hastalıklara Yaklaşım. Bursa Tabip Odası Sürekli Tıp Eğitimi Kitabı,  Bursa Tabip Odası Yayınları, 2021: 205-217

Klinik özellikler: Tüm tiroid ca’ların yaklaşık % 1,6’sını oluşturan anaplastik ca, en seyrek görülen tiroid karsinomlarından birisidir. Bununla birlikte, tiroid ca’lar içinde en agresif biyolojik davranışa ve genel olarak tüm kanserler içinde en kötü sağ kalım oranlarından birine sahiptir. Diferansiye tiroid ca’larda olduğu gibi kadın cinsiyet daha fazla etkilenir (oran 2-3:1). Diğer tiroid ca’lardan daha geç, tipik olarak 6.-7. dekatta ortaya çıkar (14). Diferansiye tiroid ca’ların aksine anaplastik ca’lar hızlı büyüyen kitle ile prezente olurlar. Hastalar genel olarak lokal invazyona bağlı semptomlar ile başvururlar. Başvuru sırasında hastaların yaklaşık % 50’sinde trakea ve rekürren laringeal sinir tutulumuna bağlı ses kısıklığı ve nefes darlığı mevcuttur.

Fizik muayenede, tiroid muayenesinde sıklıkla 5 cm’den daha büyük, sert kitle (ler) tespit edilir. Hastaların % 30 kadarında vokal kord paralizisi, % 40 kadarında servikal metastaz tespit edilir. Tanı anında en az % 50’sinde uzak metastaz mevcuttur. Kemik, akciğer ve beyin en sık metastaz alanlarıdır. Patolojik incelemede eş zamanlı izlenen diferansiye tiroid ca odakları, anaplastik ca’nın öncesinde var olan bir diferansiye tiroid ca odağından köken aldığına inanılmasına neden olmaktadır.

Tedavi: Progresyon hızlıdır. Hastaların önemli bir kısmı tüm tedavi seçeneklerine rağmen lokal hava yolu obstrüksiyonu ve pulmoner metastazlara bağlı kaybedilir. Eğer hastanın genel durumu ve hastalığın yaygınlık derecesi izin verirse total/subtotal tiroidektomi ve servikal metastazlar için boyun Dx yapılır. Kötü prognoz oluşturduğundan trakeal ya da larengeal rezeksiyon genellikle yapılmaz. Fakat trakeal invazyona bağlı obstrüksiyon olan vakalarda trakeotomi ihtiyacı oluşur. RT lokal kontrol sağlanmasında etkilidir. Post operatif dönemde adjuvan olarak veya operasyona uygun olmayan vakalarda primer tedavi olarak uygulanır. Kemoterapi daha çok palyasyon amaçlıdır ve sıklıkla RT ile birlikte verilir (15).